bugün məsləhət təsadüfi
sözaltı sözlük
postlar Yoxlama mesaj

...

kemalizm

əjdahalar   googlla
mustafa kemal atatürk - cumhuriyyet halk partisi - anarxo - kemalizm - galatasaray - ən bəyənilən ekşi sözlük entryləri - 33-cü dərəcədən mason - türklərin sevilməyən cəhətləri - atatürkə nifrət etmək - rəsulzadə olmasaydı indi sən yox idin
    11. uzun bir yazi olacak... hata varsa affola tek bir sekilde yazip gececegim. imla hatalarini ve kurulmus devrik tümceler varsa sonradan düzeltecegim. gecenin saatinde yazdim tek cirpida valla..

    bir cok insanin, anlayamadigi anlamakta zorluk cektigi, kiminin gerzek gibi sag, daha da ileri gidip fasist kiminin de sol yine daha ileri gidip komunist ilan ettigi ideolojidir. e peki nedir kemalizm ? bunu anlayabilmek icin ilk önce sag-sol nedir onu bilmek lazim.

    fransiz devrimi yasandiktan sonra mecliste krali destekleyenler meclis baskanina göre meclisin sagina, yenilesmeyi ve halkin haklarinin arttirilmasini arzulayanlar da soluna oturmuslardir.
    bu durum zamanla yenilikleri savunan, halkin yasam standartlarinin iyilestirilmesini isteyen ve eskimis ya da caga uygun olmayan sistemin daha iyisi ile degistirilmesini savunanlarin sol adi altinda toplanmasina; mevcut sistemden memnun olan, sermaya sahiplerinin haklarinin savunulmasini ya da arttirilmasini arzulayanlarin da sag görüsü altinda toplanmasina sebep olmustur.
    o zamandan bu zamana siyaset aslinda ekonomi anlayisini ifade etmektedir. yani bir parti sagci ise o parti sirket sahiplerinin para babalarin istekleri dogrultusunda karar alir, bu da kapitalizmdir. solcu bir parti ise halkin refah seviyesini yükseltmeyi hedefler. bu tabi demek degildir ki sermaye sahipleri göz ardi edilsin ama eger bu sirketlerin istekleri halkin haklarini baskiliyorsa kisaca "gömüsürük arkadas" denir.

    simdi bazi arkadaslarin kafasi muhtemelen o kadar iyi calismiyordur anlamalari icin soldan saga derecelendirme yapacagim;

    anarsi: halkin haklari arttirilmasi demistik ya, iste bu sinirsiz hale gelmesine anarsi diyoruz arkadas. yani a kisisi, b kisisini tipini begenmedigi icin öldürmesi dahi hak sayilabilir. iste tam buna asiri sol diyoruz.

    komunizm: özünde bir cok insanin yanlis anladigi bir kavramdir. ütopik bir sekilde sinif kavraminin ortadan kaldirilmasini esas alir lakin ülke ve sinir kavramlarina karsi geldigi icin de kendi cöküsünün temelini atmistir. ülke kavramiyla kavgali bir yaklasimi vadir. sahsen ben cesitliligi seviyorum ve tek bir devletin herkesi temsil edebilecegine inanmiyorum.

    sosyal demokrasi: zengin fakir kavraminin kaldirilmasini ister bu düsünce, esitlikci bir toplumu hedefler. calisanlar emeklerinin tam karsiligini almalidir. kapitelizimdeki gibi cok calis az kazan sikimsonik düsüncesine karsi cikar, delikanlidir.

    merkez sol: merkez sag ile arasinda ince bir cizik vardir, sermaye sinifini destekleyerek, halkin ekonomik gelir seviyesini yükseltmeyi amaclayan bir siyasi görüs diyebiliriz.

    merkez sag: merkez sola benzer ve yine sermaye sinifinin hak ve taleplerini yerine getirirken, halkin gelirini de göz önünde bulundururlar.

    liberalizm: mülk edinme özgürlügüdür. her türlü özgürlügü savunur. bu özgürlükler süper zengin sinifinin dogmasina sebep olur. sosyalizm ile de bundan dolayi cakismaktadir. fakirin zengin olmasina engel degildir ama zengin de olamaz. niye ? cünkü sermaye sahipleri mülk edinme özgürlüklerini az paraya karsilik cok is yaptirarak gerceklestirirler. nasil olsa her sey ekonomik özgürlüge bagli.

    muhafazakarlik: yine bir cok kalin kafalinin anlamakta zorluk cektigi bir durumdur. cünkü muhafazakar denince akillarina din gelir. bu düsünce liberalizmin bir tik asiri halidir. bu sermaye sahipleri toplumda önemli yerlere sahip olurlar ve bu sistemi yürütenlerde onlar olur. tehlikelidir. zengin dolayisi ile kendisine calisir ve daha zengin olur.. fakir daha fakirlessin istenmez ama bunu da önlemezler. felsefi olarakda toplumda kaliplasmis degerleri sert bir sekilde savunurlar ve devamini isterler.. bunda ister dini kat, ister siyasal yapiyi, ister peynir ekmek bagimligini... sonucta bu kaliplasmis ve bence tabu olan düsünceler secilip, kitleyi böyle toplarlar.

    fasizm: muhafazakarligin bokunun cikmis halidir. bu tabu düsünceler ne ise körü körüne sorgulamayi ortadan kaldirarak onu takip etmek denebilir. lider ne derse topluluk onu koyun gibi izler. bu degerler cok sknti bir sekilde savunulur, can yakar. dolayisi ile topluluk bu degerlere deli gibi baglandigi icin götlerinin kalkmasi da an meselesidir. eninde sonunda kendilerini üstün irk ilan ederler. din, dil, irk, yasayis ne varsa piskopat gibi baglanir yapici bir elestiri olsa dahi agir tepkilere sebep olur, genelde ölümle sonuclanir. tarihteki en bilindik örnekleri, 17 milyon insani ortadan kaldiran hitler, 23 milyon insani ortadan kaldiran stalin ve 78 milyon insani ortadan kaldiran mao'dur.

    simdi dünyada asagi yukari sag sol bu sekilde anlasiliyor. gelgelelim kendi adima konusacagim yurdumun(türkiye) saf insani nasil anliyor.

    orjinalinde ekonomik olarak siyasi atilimda bulunma türkiye tarihinde ilk atatürk ile oluyor. evet, simdi kil olan atatürk düsmanlarinin küfürlerini duyabiliyorum. nereye bakarsaniz bakin bu bir gercek arkadasim. yine de 2003den sonra tek parti hükümeti de liberal bir ekonomik yönelim sergilemistir, bunu söylemek yanlis olmaz.

    neyse biz tabiiki de tarihi önem ve gercek tasiyan atatürk dönemine yogunlasacagiz nasil olsa bu cumhuriyet o adam kurmustur.

    atatürk savastan yeni cikmis, yikik dökük türkiyenin gelismesini anca sol sistemle yapabileceginin farkindaydi ve bunu da aslinda sagladi. 1933 yilinda yeterli kalkinma seviyesine ulasildigini düsünerek(cünkü baska hic bir gerizekali bunu düsünemiyor) sag ekonomiye gecmek icin türkiyenin ilk sag partisinin kurulmasini tesvik etmistir. ancak daha bu sermaye birikimini saglayacak kesim tam olgunlasmadigi icin bu gecis saglanamadi. daha da kötüsü bu partinin icine liberaller degil, ingiliz ajanlari ve onlarin örgütledigi toplumun üyeleri girmistir. bunlarda ülkede bölücülük faaliyetlerine girdigi icin dogrudan baskani/kurucusu tarafindan kapatilmistir. fethi bey, serbest cumhuriyet firkasi.

    cok partili sisteme gectikten sonra yukarda aciklanan düsüncelerin nasil yozlastigini inceleyelim.

    türkiye de sag partiler müslümanlardan olusur, dini korurlar. simdi bu arkadaslar hangi kavramlari kullaniyorlar ona bir bakak.
    1)biz dindariz: yani e be salak. ne dedik ? ekonomi dedik degil mi? dinin siyasetle dogrudan hic bir alakasi yok arkadasim. sag-sol ekonomik kavramken sayende dini bir kavrama dönüsüyor..
    2)fakir fukaraya para, mal yardimi yapcaz: bu sag bir söylem degil bir kere. sag düsüncede yardim yoktur, sermaye sahiplerini güclendirerek is olanagi saglamaktir. sagla solun birbirine girdigi bir söylem iste.
    3)özellestirmeler ekonomik olarak kalkinmayi saglar: hele bu ne sag ne sol düsüncedir. evrende sag-sol siyasi anlayisinda özellestirme kavramina kesinlikle ve hic bir yerinde yer verilmez. zaten özellestirme ile kalkinabilen bir ülke de yoktur.
    simdi bazi akillilar "e amerika birlesik devletleri ??" diye soruyorlardir. arkadasim abd bastan beri özel sermayeye dayali sirketler ile ayakta durmaktaydi. yani bunlar hep özeldi, sonradan özel olmadilar. bu yanilgi "teleoloji" kavramiyla aydinlatilabilir. incelemeye deger bir ayrintidir.
    4)biz milliyetciyiz: bunun "biz dindariz" demekten hic bir farki yoktur. milliyetci olmak icin sagci ve ya solcu olmaya gerek yoktur. vatanini seven herkes milliyetci olabilir bunu sag ile iliskilendirmeye gerek yok. sirf bu sacma dönüsümün verdigi zarar akli asmaktadir.

    ilginci ise dünyada sag partilere oy verenler ekonomik olarak iyi seviyede bulunanlar iken türkiye de fakir ve egitimsiz toplumun genis alt kismi sag partilere oy vermekte. dünyanin tersine gitmekte dur bilmeyen türkiyem.

    simdi sol denilince akla ne geliyor türkiye'de bir de ona bakalim. en bilinen örnekleri dinsizlik ve din düsmanligidir ama önceden de anlattildigi gibi dinin siyasetle aslinda hic bir alakasi yoktur. güzide halkim ise böyle anliyor malesef. simdi solla bütünlestirilen kavramlara bakalim,
    1)laiklik: dinin siyasetle bir alakasi yoktur gercegini anlatmaya calisirken, bazi cakallarin oy kazanmak amacli "laiklik dini, laiklik dinsizliktir" diyip halkin zaten anlamadigi bu kavrami halktan iyice uzaklastirip, dinin tehlikede oldugu yalanina inandirip daha cok kemalistleri hedef alan düsman bir kitle yaratmak icin kullaniliyor.
    2)asiri sol: valla son hatirladigim kadari ile dünyada asiri sol dendiginde akla anarsizm gelir. bu da kural tanimamazlik demektir. belirli bir lider yoktur, her birey kendi kendini yönetir. bizde ise terör anlasiliyor. anarsizm ve terörün tek ortan noktasi siddettir fark ise amactadir.

    terör organize bir hareket olup, belirli bir amac ugruna, kan dökerek sag-sol demeden korku yaratmaktir. tüm düsünceleri karsisina alir. katliam yapar. halk da bunu bilmedigi icin asiri sol ile laiklik ve terörü birlestirir daha sikimsonik bir kavram ortaya cikar.

    simcik, ilginc olan sol partilere genelde, durumu pek iyi olmayan issiz ya da halkin refah seviyesini arttirilmasini isteyen kesim oy verir. temelde tarim ve hayvanciligi falan destekler.
    halbuki bizim ülkemizde sol partilere, akademisyeninden tut,arastirmacisi, toplum aydinlari sermaye sahiplerine kadar bütün üst kesim oy vermektedir. yine ters is yapmayi basarmisizdir.

    böylece ülkede sagin sol, solun da sag karmasasi icerisinde oldugunu kisaca incelemis olduk. buraya kadar anladiysaniz artik siyaseti az cok anliyorsunuz demektir.

    simdi ben bunlari niye anlattim? neden anlattim? nicin anlattim? sirf kemalizmi(atatürkcülügü) azicik olsa da anlayabilin diye.

    basbug atatürk'ün siyaset anlayisi sagda mi yoksa solda mi yer edinir ?

    dogrusunu söylemek gerekirse böyle bir siyaset anlayisini uygulayan ilk kisi kendisidir ve yeni bir siyasetin temelini atmistir. atatürk'ün 4000 küsür kitap okudugu gercegini göz önünde bulundurarak, akademik seviyede de tüm siyaset anlayislarini incelemistir. günümüzde de bence kusursuz denilebilecek siyaset anlayisini gelistirmistir. kisaca her cicekten en güzel poleni alip en güzel bali yapmistir. hic bir siyasi görüse körü körüne bagli degildir, her siyasi görüsten ise yarayan kisimlari almis gerisini sittir etmistir. kisaca kemalizm bir ideoloji degil, bir ideolojiler bütünüdür.

    kemalizm nerden neyi almistir ?
    skalayi asagidaki gibi ayarlarsak

    anarsizm - komunizm - sosyal demokrasi - merkez sol- merkez sag- liberalizm -muhafazakarlik - fasizm

    <sol görüs< - >sag görüs>
    yani soldan saga bakarsak en sol, en uc nokta, en sagda en uc noktadir. merkez sol ile merkez sag arasi sifir noktasidir.

    atatürk buradan; sosyal demokrasi - merkez sol - merkez sag - liberalizmi kaplayan bir halka olusturmustur.
    ne anlama geliyor hemen anlatayim;
    1)sosyal demokrasiden sinif farkinin derinlesmemesini ve alt siniftaki insanlarin gelir seviyesinin yükselmesini hedef alir.
    2)merkez solun tam ortasindadir. sag ekonomiye sicak bakar ve sermaye sinifinin olusmasiyla sag ekonomiye gecisi amaclar.
    3)merkez sagin tam ortasindadir. sol ekonomilere sicak bakar, gelir düzeyi yüksek bir sinif olusmasini ve fakir tabakaya yeni is olanaklarini destekler
    4) liberalizmden ekonomik gelisme özgürlügü kismini alir. zengin siniflarin olusmasina karsi degildir ama bu sadece fakirlere yarar saglayacagi ölcüde desteklenir.

    fark ettiginiz gibi cogu ekonomik ve siyasi anlayisi kucaklar bu düsünceler birligi ve bir kismina da sert bir sekilde karsi cikar. yumusak bir kisim olan sosyal demokrasiye kadar destekte bulunurken, komunizmi ve anarsizmi karsisina alir ayni sekilde liberalizme kadar ilerler ama muhafazakarlik ile fasizmi karsisina alir.

    kisaca kemalizm temelinde halk cikarini ve ilerlemeyi temel alir. kisaca güzel kardeslerim, ne sagdir ne de sol. yani solcu ya da sagci oldugunu iddia edenler tam anlamiyla kemalizme katlanamazlar. kemalizm de saf amac halkin cikari ve devletin ilerleyerek devamini saglamaktir. solcular asiri özgürlük talebine cevap alamayacagi icin, sagcilarda az paraya cok is yaptiracak adamlari bulamayacaklari icin kemalizmden nefret ederler ve bundan dolayi da hedef haline getirirler.
    kemalizmin kapmasindan ciktigin zaman, ya muhafazakarliga ayak basarsin ya da komunizme. ikisinde de kemalizm islevini yitirir, isin boku cikar. kisaca bu sinirlardan cik ülkenin ilerleme olasiligi ortadan kalkar. o yüzden dünyadaki türkiye ve türk düsmanlari kemalizmi ortadan kaldirmak ister cünkü kemalizm kalkarsa asiri uclarda kart oynayan bir devlet kalir ki bu devleti nereye cekerseniz oraya sürüklenir.

    anlayacaginiz kemalizm denge demektir. gercek kemalizm budur.

    kolpa kemalistlere kanmayin. tatli su solcularina kanmayin.

    simdi aklinizdaki soruya gelelim. ulan avrupa ülkeleri bu liberal demokrasi ile nasil zengin olmuslardir?
    yanit, liberalizmin süper bir sistem olmasindan degil, bu ülkelerin sömürgeci bir yapi uygulamasindan kaynaklanmistir. sadece ingiltere, sömürgecilik sayesinde 101 ingiltere degerindeki zenginligi ülkesine katmistir ve katmaktadir. bundan dolayi hem süper zengin sinif hemde calisanlar zengin olabilmistir. yani haddinden fazla para arkadas.

    fakir ve geri kalmis bir ülke sol/sosyal ekonomi gelisimini tamamlamadan liberal ekonomiye gecis yaparsa, ingiltere gibi devletlere yem olur. atatürk sol ekonomi ile gelisimi saglayip, gelisimi tamamlayinca liberal ekonomiye gecisi planlamistir. ancak ömrü yetmedigi ve kimse onu anlayamadigi icin bu gerceklesmemistir. o olgunluga ulasmadan liberale gectigimiz icinde icimiz hain dolu.

    sag ve ya solun asirisinda insanlarin gözüne malesef bir perde iniyor ve cilginlik derecesinde bir tutkunlukla bu düsünceleri kovaliyorlar. asiri solcular, camurdan olsun özgürlük olsun diye ülkede karisikliga sebep olurken, sagcilar ise din, iman diyerek milletin saf duygularini sömürerek onlari uyutuyorlar. her iki durumda da ülke bölünür.

    saygilar sevgiler.

əjdaha

rotwolf
#159885


27.04.2015 - 05:40
+285 oxunma

şərhlər:

hələ şərh yoxdur.


hamısını göstər

üzv ol

...